Konya’yı yönetenlerden, Konya’ya aidiyeti olanlardan, Konyaspor ve Ömer Atiker’den bağımsız olarak söylüyorum…
Konya’ya ve Konyaspor’a dokunanları muaf tutuyorum…
Sakın ha…
Kimse, “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” gibi, öküz altında buzağı aramasın ya da kıs kıs gülmesin!
Allah var, Bakan Murat Kurum olsun, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay olsun, AK Parti İl Başkanı Fatih Özgökçen olsun, Merkez İlçe Belediye Başkanları olsun, Konyaspor’a destek oluyor, Ömer Atiker’in de yanında kale gibi duruyorlar…
Tabi ki, Valimiz İbrahim Akın ile Emniyet Müdürümüz Maksut Yüksek’in de aidiyet duydukları şehre ve şehrin takımına hatırı sayılır destekleri var…
İnkar eder ya da görmezden gelirsek çarpılırız…
Oda başkanlarını da unutmamak lazım…
Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ile Konyaspor’da Başkan yardımcılığı görevlerinde de bulunmuş, Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik gibi insanların da çorbada tuzlarının bulunduğunu unutmamak lazım…
Mümkün olduğunca hem kurum olarak, hem de bireysel olarak Ömer Atiker’in yanındalar…
Karnından konuşan birisi değilim…
İçim dışım bir…
Yüzüne konuşmadığım ya da yazmadığım bir insanın arkasından da konuşmam, imada da bulunmam…
Neyse.
xxx
Konumuz futboldaki vefasızlık!
Futbolda her türlü nane var, maalesef vefa yok!
Özellikle Anadolu kulüplerinde başkanlık veya yöneticilik yapanlar, vefasızlığın her türlüsünü yaşarlar!
Büyük umutlarla, büyük vaatlerle ve büyük beklentilerle geminin dümenine geçerler ya da geçirilirler, ama bir müddet sonra, kendisini göreve getirenler ya da başkan seçenler, “Sen hele devam et, biz yanındayız, kervan yolda düzülür” gibi beylik laflar sonrasında da ortadan kaybolurlar…
Gemiyi ilk önce onlar terk eder!
Dışarıdaki insanlar, yani taraftarlar da, senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz, ne fırtınalar atlattığın umurlarında olmaz, sadece gemiyi limana getirip getirmediğine bakarlar!
Kulüp başkanlığı da böyle bir şeydir!
Beşiktaş tribünleri, Süleyman Seba gibi efsane bir başkana, hem de ortalama bir futbolcu için, “Ahmet Dursun, Seba gitsin” tezahüratlarıyla, hakaretlerin ve tarihin en büyük ayıbını yaptılar!
Ki, Beşiktaş takımının isminden, “3 büyük kulüpten birisi” diye söz ediliyorsa, Süleyman Seba’nın imzası var bu söylemin altında…
Beşiktaş kulübünün günümüzde bile Süleyman Seba gibi bir başkanın ekmeğini yemesine rağmen…
Başkanlara veya yöneticilere demem o ki, futbolda vefa aramayın…
Bulamazsınız…
Hele de futbol kültürünün olmadığı bizim ülkemizde!
xxx
Gelelim Konyaspor’a…
Konyaspor, dönem dönem bu sorunları yaşadı…
Dönemsel sorunlar bir şekilde çözüldü…
Dönemsel sorunlar bir şekilde çözüldüğü için, bu sorunlar yapısal bir sorun olarak karşımıza çıkmadı ve Konyaspor camiasını tehdit etmedi…
Konyaspor yapısal sorunlar yaşamadıysa, hem geçmişte, hem de günümüzde kulübün derdine deva olan yerel yönetimler ve belediye başkanları ile siyasilerin hakkını yememek lazım…
Tabi ki, iş adamları ve sanayicilerin de…
Kulübün yapısal sorunları olsaydı, Konyaspor bugün itibarıyla çok farklı yerlerde olurdu!
Daha da ötesi, bu kulüp süper ligde olmaz, başkan bulamaz, kimse de yönetime gelmek için can atmazdı…
Bunun da altını çizmekte yarar var…
Konyaspor’un temelleri bu anlamda öyle sağlam ki, Ömer Atiker giydiği bu gömlekten hiçbir zaman rahatsızlık duymadı, şikayet etmedi…
Sportif olarak talihsiz bir ilk yarıyı geride bırakmış olsa da, kurumsal olarak elinden geldiğince kulübü iyi yerlere taşımanın çabasını verdi, veriyor…
İlk yarı istediği gibi olmadı, ama ligin ikinci yarısında güzel şeylerin olacağına inancı tam…
Ömer Atiker, büyük fotoğrafa bakıyor…
Küçük detaylara takılmadan meselenin bütününe bakmakta kararlı…
Futbol, özellikle de bizim ülkemizde skora dayalı bir oyun…
Tabela iyi gittiği müddetçe Cüneyt Arkın gibi omuzlardasınız, kötü gittiğinde ise Erol Taş gibi ayaklar altındasın!
Bu bir kural değil, ama kuralmış gibi kendine hayat buluyor.
xxx
TRANSFER MESELESİ
Konyaspor teknik direktörü Çağdaş Atan, Kayserispor maçından sonra transferlerle ilgili bir açıklama yaptı…
Ara transferde oyuncu isimlerinin dışarıya sızmasının yanlışlığına vurgu yaparak, “Oyuncular uçmaya başlıyor, içeride herkes bunun farkında. Olası olacağı o var olan oyuncuların olmama ihtimali belirdi, beliriyor.”
Oyuncuların isimleri yazılıp çizilince, rakamların ikiye katladığını, dahası Konyaspor’a cüzi bir rakamla gelmesi gereken oyuncunun, rakamı yukarıya çektiğini, dolayısıyla da gelmeme ihtimalinin arttığını söylemeye çalışmış Çağdaş Atan…
Açık açık, basına “yazmayın” demiyor, içeriye, yani yönetime “sızdırmayın” diyor!
Daha ne desin adam…
Geçenlerde de yazdım, “İlk yarı ve ara transfer çalışmaları” başlıklı yazımda, “Yönetime bir önerim olacak” diye başlamış, “Transfer döneminde dikkat edilecek en önemli hususlardan birisi, transferi yapılacak oyuncuların isimleri devlet sırrı gibi saklanmalı… Transfer komitesi veya teknik adamlar bu konuda ketum olmalı, netleşmeyen ya da transferi gerçekleşmeyen hiçbir oyuncunun ismini ortalığa düşürmemeliler… Ben de dahil, hiçbir Allah’ın kuluna, yani gazeteci, muhabir, kimseye transfer konusunda bilgi verilmemeli, oyuncunun ismi paylaşılmamalı…” demiş ve “Bu dönemlerde yöneticiler üç maymunu oynamalı… Komite üyeleri, futbol şube sorumlusu, transferlerle ilgili çalışmalarını gizli yürütmeli ve imza aşamasına kadar yönetici arkadaşlarıyla bile paylaşmamalıdır… Konyaspor kulübü, geçmişte bu transfer görüşmelerinde hem oyuncu hem de para kaybetti…
Bu gerçek…
Ki, oyuncunun, kulübünün ve özellikle de menajerlerin istedikleri bu… Dolayısıyla da piyasayı kızıştırmak… Piyasayı kızıştırarak, rakamı yükselterek, 1 milyona alınabilecek oyuncunun fiyatı 2 milyona fırlıyor… Daha anlaşılabilmesi için, altını çizerek şunu söylemekte yarar var; bazı kulüpler ve simsar menajerler gazete ve gazetecileri kullanıyorlar!
Maalesef böyle…
Çünkü, yıllardır İstanbul’da spor gazetecileri ve yorumcularla iç içe olduğum için, bu işlerin nasıl döndüğüne şahidim, kimlerin ne taklalar attığını biliyorum… Transfer komitesi üyeleri ile yöneticiler bu konuda çok duyarlı ve hassas olmalılar” diyerek, yazımı noktalamıştım…
Geldiğimiz yer mi?
Çağdaş Atan söylemiş, söyleyeceğini…
Gazeteci görevini yapmış, haber atlatmış vesaire!
Adam işini yapmış…
Sorun işini yapan da değil, haberi sızdıran her kimse, projektörleri ona çevirmek lazım…
Ağır olacak, ama Konyaspor’a ihanet içeriden yapılmış!
Konyaspor kulübünde, 1922 Konyaspor’da, Boks Federasyonu’nda. Triatlon Federasyonu’nda yıllarca asbaşkanlık yapmış bir gazeteci olarak, ne çalıştığım gazeteye ne aileme ne de çocuklarıma kulübün ve federasyonların, içeride kalması gereken meselesini, ne de tek bir transfer haberini sızdırmadım, sızdıranlara da tavrımı sert bir şekilde koydum…
Gazeteciye şirin görünmek için, gizli kalması gereken bir meseleyi sızdırıyorsa, kişi ya da kişiler, yaptıkları iş doğru bir iş değil…
Ben Ömer Atiker olsam, bu tür haberleri kim sızdırıyorsa kellesini koparırım…
Bu kadar net.
Futbolda vefa ve transfer konusu
Yayınlanma :
23.12.2025 13:26
Güncelleme
: 23.12.2025 13:26
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: