İyi adamlar eksilmesin ve Çağdaş Atan

Elime hıyarı alıp tuza koşanlardan değilim…
Her çağrılan yere gidenlerden değilim…
Biraz seçiciyim…
Hayırlı bir iş ise davete bile gerek görmem, giderim…
Kimse de “niye geldin” demez…
Çünkü, samimi olduğumu bilirler…
Neyse…
Konu benim davet meselemden çok çok daha önemli…
Telefona gelen çağrı beni heyecanlandırdı…
Çağrı Hasan Kılca Başkandan…
Benim sevdiğim, yaptığı işlere saygı duyduğum, benim de yaşadığım Karatay’ın hizmetkarı, daha doğrusu Karatay’ı geliştiren, güzelleştiren Kılca Başkanın, “Karatay Belediyesi olarak hayırsever Katırcı ailesi ve İl Sağlık Müdürlüğü iş birliği ile şehrimize kazandırdığımız Hacı Sıddıka-Hacı Hasan Katırcı Aile Sağlığı ve Sağlıklı Hayat Merkezi’nin açılış törenine katılımınızdan mutluluk duyacağız” davetine yürüyerek, değil koşarak gittim…
İyi ki de gitmişim…
Karatay Belediyesi Basın Müdürü, benim de kan bağım, can bağım olan Kemalettin Nokta ulaşım konusunda bana yardımcı oldu…
Sağ olsun, selam olsun kendisine…
Sağlık Merkezi’nin açılış töreninde Katırcı ailesinin, yani üçüncü kuşaktan olan Celalettin Hakan Katırcı’nın yaptığı bu hizmetin ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıldı…
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Celalettin Hakan Katırcı ve ailesine teşekkür ederken, yapılan hayırların sadaka-i cariye olarak kabul olmasını temenni etti…
Açık açık ve net bir şekilde Katırcı ailesine teşekkür etti…
Başkan Hasan Kılca, 7 yılda 8 yeni Sağlık Tesisini Karatay İlçesine kazandırmanın gururunu yaşadıklarının altını çizerken, bundan sonra yapacakları hizmetlerin de müjdesini verdi…
Katırcı ailesi, yani Hakan Celalettin Katırcı en büyük övgüyü veya teşekkürü Konya Valisi İbrahim Akın’dan aldı…
Celalettin Hakan Katırcı’nın ve Katırcı ailesinin gösterdikleri örnek sorumluluk bilincine vurgu yapan Vali İbrahim Akın, Hayırsever Celalettin Hakan Katırcı’nın, merhum dedesi Hasan Katırcı ve merhum babaannesi Sıddıka Katırcı’nın adını yaşatırken topluma hizmet etme geleneğini sürdürdüğünün altını çizdi…
Vali Akın, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ve ekibine de Sağlık Merkezi’nin kazandırılmasında gösterdikleri destekten dolayı teşekkür etti…
Eğriye eğri, doğruya doğru, hem Hasan Başkan, hem Celalettin Hakan Katırcı hem de İl Sağlık Müdürü Yusuf Yavuz, bu tesislerin hayata geçmesinde önemli rol oynadılar…
Celalettin Hakan Katırcı, yürekli bir adam…
Hem de Allah’ın çift yürek verdiği bir adam…
Okul, Cami, Sağlık merkezleri gibi hayır işlerinde, nedensiz, niçinsiz ve beklentisiz en önde koşan bir iş insanı…
Memlekete hizmet ediyorlar…
İnsana hizmet ediyorlar…
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca olsun, İş insanı Celalettin Hakan Katırcı olsun, İl Sağlık Müdürü Yusuf Yavuz olsun, memleketin hizmetkarları…
İyi adamlar bir araya gelince, ortaya iyi işler çıkıyor…
Dua edelim de, memleketimizden ve hayatımızdan iyi adamlar eksilmesin…
Çünkü, memlekete ve memleketin insanına dokunuyor, hiçbir beklentileri olmadan dokunmayı, hizmet etmeyi ve gönül almayı biliyorlar…
İl Sağlık Müdürü Yusuf Yavuz’un, açılışta yaptığı konuşmayı çok önemsiyorum…
Ne mi söyledi…
Artık hedefin vatandaşları hastanelere gelmeden, hastalıklardan koruyan bir yaklaşımla sağlık hizmetlerini geliştirmek olduğunu vurguladı…
Nasıl mı?
Hastanelere gelmeden, Mahallerdeki Sağlık Merkezlerini, Sağlık Ocaklarını ve buna benzer sağlık hizmetleri veren mekanların sayısını artırarak…
Ve başka bir güzel laf daha etti İl Sağlık Müdürü Yusuf Yavuz…
Konya’nın Belediyeler ve hayırseverlerin katkılarıyla sağlık yatırımlarında örnek bir şehir haline geldiğini altını çizdi, “Başka illerde görmediğimiz kadar güçlü iş birlikleri var. Özellikle Karatay Belediye Başkanımız Sayın Hasan Kılca’ya sağlık yatırımlarımıza verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum” dedi…
Daha ne desin?
Onun için de yukarıda altını çizdiğim gibi, Konya’nın iyi adamları ile Celalettin Hakan Katırcı gibi hayırseverleri eksilmesin.
KONYASPOR’DA KAN DEĞİŞİKLİĞİ
Gidenin arkasından konuşmak gibi bir huyum yok…
Hoş, karakter yapım buna müsait değil…
Sadece şunu söyleyebilirim; Recep Uçar, son zamanlarda boynunda kılıçla gezen bir teknik direktör fotoğrafı veriyordu…
Bu gerçek…
Kim ne derse desin bir futbol dâhisi değildi…
Benim bu düşüncem, sadece Recep Uçar için değil, Türkiye liglerinde çalışan bütün teknik adamlar için de geçerli!
Daha ileri gidiyorum, dünyanın “dahi” diye dillendirdiği Jose Mourinho’nun bile bu sıfatı taşıyan birisi olmadığını gördük…
Kaldı ki, öyle olsaydı, Fenerbahçeliler arkasından teneke çalmaz, ülkeyi bir başına terk etmezdi!
Recep Uçar’a gelince…
Şanslıydı…
Ömer Korkmaz getirdi, Ömer Atiker de doğru olanı yaptı ve kendisini sahiplendi…
Artı, ne istediyse verdi...
Başkan ve yöneticiler, aidiyet duydukları şehir ve şehrin kulübü için teknik ekibin bir dediğini iki etmediler...

Olmadı…
Kan değişikliği bir zaruretti ve öyle de oldu…
Şunun da altını çizmekte yarar var; Ömer Atiker, Recep Uçar’ı ne kendisi, ne yönetim, ne tribünler, ne gazeteciler ne de futbolcular istedi diye göndermedi…
Konyaspor’un gidişatını iyi görmediği, dolayısıyla kan değişikliğinin iyi olacağını düşündüğü için Recep Uçar’la yollarını ayırdı…
Bu kadar net.
ÇAĞDAŞ ATAN HAYIRLI OLSUN
Detaylarını yazmayacağım…
Nasıl bir yol izlendiğine dair…
Önemli olan Ömer Atiker başkana “evet” demesi…
Çağdaş Atan’ın Konyaspor’daki ikinci dönemi olacak…
İlk döneminde Sergen Yalçın’ın yardımcısı olarak kısa da olsa Konyaspor’da görev yaptı…
Sorumluğu çok fazla değildi…
Şimdi öyle değil…
Tek sorumlu…
Başarılı olursa kazanan en az kendisi kadar, hem Konyaspor olacak, hem de Türk futbolu…
Başakşehir takımında rüştünü ispatladı…
Hırslı ve kulüpçü bir teknik adam…
 Dolayısıyla da Çağdaş Atan’a inananlar hayal kırıklığına uğramaz ya da kendisine inanarak görev verenleri hayal kırıklığına uğratmaz...
Nereden bakılırsa bakılsın işi kolay değil…
Tek temennim; Konyaspor’un gelen hocası, giden hocasını aratmaz...
Lafı çok uzatmadan şunu söylemek istiyorum; bu şehir ve bu taraftar nasıl ki, Sergen Yalçın’a sahip çıkmış, (Çağdaş Atan’ın kendisi bizzat şahit) onu küllerinden yeniden doğurmuş ise Çağdaş Atan’a da sahip çıkacak ve iyi gününde de, kötü gününde de  alkışlayacaktır...
Bundan da zerre kadar kuşkum yok.