Konyaspor’da güzel şeyler oluyor

KONYASPOR VE TÜMOSAN 
Eğriye eğri, doğruya doğru, Ömer Atiker tam bir “spor adamı” ya da “Başkan”lık profili çiziyor…
Her yerde, her alanda olabilme adına, Konyalılık ve  Konyasporluluk yolunda çimento görevi yapıyor…
Yani…
Yanisi şu; Konyaspor Kulübü ile siyasetçi, bürokrat, sanayici, iş adamı, dahası Konya’ya aidiyet duyan herkes ve her kesimle iyi ilişkiler içerisine girebilmesi ve diyalogdan yana tavır takınması buna sadece bir örnek…
Diğer kulüplerle ve başkanlarıyla göz göze, diz dize gelmesi de cabası…
Her şehrin, her kulübün kendi genetik ve toplumsal kodları var…
Konya ve Konyaspor’un olduğu gibi…
Konya’nın ya da Konyalının, özellikle yaz aylarında, tek ve en önemli sosyal faaliyeti hafta sonlarındaki düğün pilavları ile Konyaspor maçlarıdır…
Bu gerçek!
Dolayısıyla da, Ömer Başkan, bu bilinç ve üzerine aldığı sorumlukla Konyaspor bayrağını en yükseğe taşımanın gayretini gösteriyor…
En son Tümosan ile 2025-2026 sezonu için sponsorluk anlaşması yapıldı…
Konyaspor’un isim ve forma göğüs sponsorluğu için Konyaspor Başkanı Ömer Atiker ile Tümosan Genel Müdürü Halim Tosun el sıkıştılar…
Konya’nın iki önemli markasının bir masanın etrafında toplanması ve işbirliği yapması, şehir adına da Tümosan ve Konyaspor adına da atılmış en önemli adımlardan birisidir…
Her iki tarafa da helal olsun.
xxx
KAZANMANIN KEYFİNİ ÇIKARALIM, AMA...
Sadece futbolda değil, her alanda kazanmak güzeldir…
Kaybetmenin “kötü” olduğu gibi…
Konumuz futbol ve Konyaspor olduğu için, Eyüpspor galibiyetinin keyfini elbette yaşamak lazım…
Yaşıyoruz da…
Ama, bir çiçekle baharın gelmediği gerçeğini de görerek…
Demek istediğim şu; lig çok uzun bir maraton, dolayısıyla sevinçli sonuçlar kadar, üzüldüklerimiz de olacak…
Bu futbolun gerçeği…
Buradan yola çıkarak, Konyaspor’un sezonun ilk maçında iyi iş çıkardığını, hem de farklı bir skorla kazanarak, ilk haftanın gürültü çıkaran takımlarından birisi olduğunu söyleyebiliriz…
Buna karşılık eksikleri de söylemek lazım!
Tabi ki maçla ilgili…
İkinci 45’e yaptığı değişikliklerle daha agresif başlayan Selçuk Şahin’in bu hamlesine, Recep Uçar da, 70’li dakikaları beklemeden karşı bir hamle yapabilirdi…
Özellikle Alexsic ve Bardhi değişiklikleri daha erkene çekilebilirdi…
Ya da 3-1’den sonra ters ayaklı Ndao’yu sol öne atabilir, sağ arkadaki Andzouana’yı da hücumda kullanabilirdi…
Çünkü, Andzouna daha verimli olabilirdi…
Sıfıra inmekte zorlanmadığını gösterdi…
Oyun içindeki rotasyonlara çok takılmam, ama Recep Uçar’ın hamlelerde geç kalması ve bunu da gözden kaçırması bir eksiklik…
Dolayısıyla bu konuda sınıfta kaldı!
Ev sahibi takımın baskı yaptığı bu dakikalarda imdada 79’daki Adil’in kafa golünün yetiştiği söylenebilir…
Gocunmak yok!
Bilemiyorum hocanın kafasındakini ancak, rakip takım kötü skoru terse çevirmek adına acil tedbir alıyorsa ve top senin sahanda oynanıyorsa, Recep hocanın buna karşı anında bir reaksiyon göstermesi veya bir hamle yapması daha uygun olmaz mıydı?
KRAMER MESELESİ!
“Konyaspor’un asi çocuğu” dersek yeridir…
Geçen sezon takıma faydalı oldu mu?
“Olmadı” dersek çarpılırız…
Ama ne olduysa bu sezon başında Blaz Kramer’e bir şeyler oldu ve Konyaspor’daki kariyerine halel getirdi…
Kramer’le ilgili kulağıma bir şey geliyor, ama ‘Ömer Başkan, bu sorunu çözer’ diyordum…
Lakin, Konyaspor kendisine ne kadar iyi yaklaştıysa, kendisi uzaklaştı Konyaspor’dan…
Keşke kalmak için kendisini zorlasaydı…
Geçen sezon olduğu gibi, bu sezonda takıma katkı verebilir miydi?
Bu kafayla zor olurdu…
Dolayısıyla sorunu çözen olmaktan yana değil de, muhtemelen sürekli sorun çıkaracak bir oyuncu ile yolları ayırmak, kiralık ya da tapusuyla göndermek daha doğru bir futbol anlayışı gibi geliyor bana…
Ederi olan, yani piyasası ve getirisi olan her oyuncu kiralanabilir veya satılabilir…
Futbolun yazılı olmayan kurallarından birisi de budur… 
Hiç kimse vazgeçilmez değildir.