Karslı Aşık Murat Çobanoğlu’nu bilmeyen yoktur…
Türkiye’nin önemli söz ve saz şairlerinden birisiydi…
Allah mekanını cennet eylesin…
Küçük yaşlardan itibaren kendisini takip eder, özellikle Konya Aşıklar Bayramını asla kaçırmazdım…
Mevlana Caddesi’nde, eski İş Bankasının hemen arkasında Fevzi Halıcı’nın “Turizm Derneği” adı altında bir bürosu vardı, aşıklar gündüzleri genellikle orada olur, Konya halkını Aşıklar Bayramının yapıldığı Konya İl Halk Kütüphanesine davet ederlerdi…
Bazen de Mevlana alanında, yani Türbeönünde toplanırlardı…
Tabi ki sazları, sözleri ve atışmalarıyla…
Yanlış hatırlamıyorsam bir hafta filan sürerdi Aşıklar Bayramı…
Gündüz ve akşam seansı yapılırdı, dolayısıyla da salon tıklım tıklım dolardı…
Özellikle Konya’da yaşayan, Erzurum, Kars, Van, Ağrı, Bitlis, Muş nüfusuna kayıtlı vatandaşlarımız, gündüz ve akşam seanslarında aşıkları yalnız bırakmazlardı…
Bugünün gençleri “kıytırık” sanatçılara nasıl itibar gösteriyorlar ise, 60’lı, 70’li yıllarda da biz ve bizden daha önceki jenerasyonlar da Murat Çobanoğlu gibi Şeref Taşlıova gibi, Yaşar Reyhani gibi, İlhami Demir ya da Abdulvahap Kocaman gibi aşıklara büyük ilgi gösterirlerdi…
Aşıklar Bayramı şimdi ne durumda bilmiyorum…
Eskiden olduğu gibi, yine ilgi görüyor mu?
Bilemiyorum.
xxx
Neyse…
Biz konumuza gelelim…
Rahmetli Murat Çobanoğlu yıllar önce yazıp söylemiş…
“Yirminci Asrın sonuna kaldık, kızı ana, oğlu baba bilmiyor. Meyhaneler doldu cami boşaldı, hafız namaz, hoca dua bilmiyor.
Parmaklar oje dudaklar boya, kadınlar atlı erkekler yaya, mini etek çıktı kalmadı haya, iğne iplik gömlek yama bilmiyor” dediği gibi, günümüzde ne kadın, kadınlığının ne de erkek, erkekliğinin farkında değil…
Şimdi 70’li, 80’li yılları gözümün önüne getiriyorum, büyüklerimize saygıdan, küçüklerimize sevgiden yana hiç cimri davranmadık…
Yaşım 60’ları geçeli çok oldu, üzerimde büyük emeği olan Yeni Meram Gazetesi’nin eski patronu Mustafa Yalçın Bahçıvan’ı nerede görürsem göreyim, saygıdan yana zerre kadar ödün vermem…
Yanında sigara içmem, bacak bacak üstüne atmam, onun lafının üzerine laf söylemem…
Bu biraz da aile terbiyesi ile alakalı…
Dedemizin, babamızın evinde böyle gördük…
Dede yatmadan kimse yatağa girmez, dede yemeğe başlamadan kimse eline çatalı ya da kaşığı alamaz…
Baba evinde de aynı terbiye ile büyüdük…
Haşarılıklarımız var mıydı?
Olmaz mı?
Hem de dayak yeme korkusundan, dut ağacında gecelemek, komşunun ahırında sabahlamak, su deposunda sabah ezanına uyanmak gibi haylazlıklarımız olsa da, asla anneye veya babaya kafamızı kaldırmak bir tarafa, karşılarında dut yemiş bülbül kesilirdik…
Aile büyüklerimizden bize kalan en büyük emanet, en büyük miras ahlaki değerlerimizdi ve biz bu değerlerimizden asla vazgeçmedik…
Bütün bunları niye yazdım!
Son zamanlarda, özellikle yaz aylarında Konya’da gördüklerimin beni rahatsız etmesinden dolayı böyle bir yazı yazma ihtiyacı hissettim.
xxx
Çocuklarımız da, kadınlarımız da sokaklardalar…
Yanlış anlaşılmasın, artık akşam yemekleri evlerde yenmiyor…
Çoluk-çocuk, yaşlı-genç bir masanın ya da bir yer sofrasının etrafında toplanmıyorlar, toplanmıyoruz!
Evlerde tencereler kaynamıyor…
Sıcak sulu yemekler nadiren önümüze konuyor…
Bir sürü yemek siteleri var…
Bir telefonla yemek sorununu hallediyorsunuz…
Arıyorsunuz, “Akşam Yemeğiniz Bizden” yemek sitesini, veriyorsunuz siparişinizi, 10 dakika sonra zil çalıyor “siparişlerinizi getirdik efendim, afiyet olsun” dedikten sonra, cırt makinasını gözünüze dayıyor…
Kadınlarımız için on numara hizmet…
Sofra kurma derdi yok, bulaşık derdi yok…
Daha ne olsun ki?
Konya’da eskiden çalışan kadınlarımızın geneli devlet dairelerinde, bankalarda, ya da büyük fabrikalarda sekretarya hizmeti verirlerdi…
Özel sektörde kadınlarımızı, kızlarımızı nadiren görebilirdik…
Şimdi mi?
En basitini söylüyorum; gidin Bedesten Çarşısına ya da şehrin değişik yerlerindeki kafelere gözlerinizle görün…
Çalışanların yüzde 80’ı genç kızlarımız ve kadınlarımız…
Bir ellerinde telefon, diğer ellerinde sigara…
Başı kapalı ya da açık fark etmiyor, dünya umurlarında değil…
Sigara içmelerine karşı değilim, beni de ilgilendirmiyor, ama biraz edepli olmak gerekmiyor mu?
Asla “Edepsizler” demiyorum, ama kadınlarımızın biraz daha kendilerini sakınmaları fena mı olur?
İnançlarımız, kültürümüz, örfümüz, adetlerimiz ne çabuk unutuldu!
Sakın yanlış anlaşılmasın, ben çalışmalarına, ekmek parası kazanmalarına karşı değilim, benim içime sindiremediğim mesele şu; evlerinde büyüklerine bir bardak su verirken, ağızlarını yüzlerini buruşturan kızlarımızın, kafelerde ya da benzeri mekanlarda gülecen yüzleri ile kanı on para etmeyenlere verdikleri hizmetleri görünce, aklım başımdan firar ediyor!
Çünkü, o kafelere takılanların hepsinden değil, ama içlerinde kötü niyetli olanlardan bahsediyorum…
Ben ve arkadaşlarım, sık sık ve saatlerce olmasa da ayda-yılda gidip bu kafelerde iki lafın belini kırıyor, sohbet ediyoruz…
Tabi ki edebimizle, adabımızla…
Kaşımız gözümüz oynamadan…
Birileri çıkar, “Sen kimsin de millete ahlak dersi veriyorsun” diyebilir…
Eyvallah…
Kimseye ahlak dersi verme gibi bir niyetim yok…
Sütten çıkmış ak kaşık değilim…
Elbette gençlik hatalarımız olmuştur!
İnkar edip, karakterime, kişiliğime, duruşuma halel getirmem…
Varsa bir hesabımı Allah’a veririm…
Ben sadece son zamanların Konya’sında gördüklerimi yazdım…
Gidişin iyi bir gidiş olmadığının altını çizmek istedim…
Hepsi bu.
Son zamanların Konya’sı!
Yayınlanma :
03.08.2025 18:18
Güncelleme
: 03.08.2025 18:18
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: