Bu sezonun en ağır yenilgisini Beşiktaş karşısında aldık.
Aykut Kocaman’ın da dediği gibi Beşiktaş yenilgisi normal ama bu denli bir skoru kimse beklemiyordu.
Maçın genelinde çok kötü olduğumuzu kabullenelim.
Beşiktaş belki de bu sezonun en iyi maç başlangıcını yaptı.
İlk 10 dakika deyim yerindeyse nefes alamadık.
Nitekim bu baskının sonunda Beşiktaş’ın öne geçeceğini kestirmekte zor değildi..
Siyah-beyazlıların 9’da öne geçmesinin ardından oyunda dengeyi kısa sürede sağladık.
Tam beraberlik golünü bulduk-bulacağız derken yine o bildik güç buna müsaade etmedi.
28’de Bajic’e net faul yapılarak başlayan Beşiktaş akınında kontradan ikinci golü yediğimizde umutlarda bitme noktasına gelmişti.
Bir de devrenin sonunda net penaltı verilmeyince film de ilk yarıda koptu.
İkinci yarıda oyuna yeniden heyecan getirecek görüntüyü sergileyemedik.
Peş peşe gelen Beşiktaş gollerinin ardından da bu tür bir sonuç ortaya çıktı.
Konyaspor iyi değildi.
Takım içinde hataları olmasına rağmen sahanın en iyisi Volkan’dı..
Çok şey beklediğimiz oyuncular ise sahada kayboldu gitti.
Ne defans yapabildik, ne de hücum..
Sanki ligin son maçıymış havasında bir müsabaka oynadık o kadar..
Tüm bunlara bir de hakemin yanlı kararları eklenince farkın bu kadar olmasına şükrettik aslında.
Maçın ardından Aykut Kocaman, öfkesine hakim olarak o kadar güzel maçı özetledi ki..
Açıklamasını da ‘Yine hakem faciası yaşadık’ diyerek bitirdi.
Yani sıradanlaştı hakem hataları bizim için.
Artık tepkilerimiz bile en alt perdeden yapılıyor.
Kısacası kendileri çalışıyor, kendileri oynuyor.
Bize ise bu tiyatronun sadece figüranlığını yapmak kalıyor.
Bu yenilgi ne kadar moral bozucu olsa da takımdan umut kesmek yok.
Şimdi hem kupada hem ligde çok daha önemli maçlara üst üste çıkacağız.
Önce Ümraniye ile kupada çeyrek finale yükselme maçı, ardından da özellikle taraftarımız adına büyük önem taşıyan Antalya maçları var.
Bu iki maçı kazanarak yeniden baharın gelmesini bekliyoruz.
***
Transfer konusunda son gelişmeleri yazıma aktaramadım.
Çünkü transferin bitmesine saatler kala henüz netleşmiş bir şey yoktu.
Sadece takımdan ayrılmak isteyen Douglas’ın şimdilik sezon sonuna kadar ikna edildiği bilgisini öğrenebildim.
Fenerbahçe’den kadroya dahil edilmek istenen Aatıf ve ismi saklanan stoperden ise akşam saatlerine kadar ses yoktu..
Sanırım sadece ismi yıldız futbolcuya benzeyen Fofana ile ara dönem kapatıldı.
Bu takıma transfer şart diyenlerin başında geliyorum.
Çoğu zamanda bu serzenişlerim tepkiyle karşılandı.
Kimse takımı mali acıdan zor duruma düşürecek ve batağa sürükleyecek transfer yapılmasını istemediğimi düşünmesin.
Aykut Kocaman ile bir ivme kazanan ve üst taraf takımlarıyla adı anılan Konyaspor’un birkaç kaliteli oyuncuyla daha iyi yerlere geleceği düşüncesiyle transfer yapılmasında fayda var görüşünü hep savundum.
Ama maalesef gelinen noktada Aykut Kocaman’ın bu inadını kıramadık.
Takıma kalite getirecek transferlerden uzak bir yapıyı hep savundu ve savunmaya da devam ediyor.
Genç ve gelecek vadeden oyuncuların takıma kazandırılması çok güzel.
Ama sadece bu tür transferlerle olmuyor işte.
Bize daha hazır ve oyunu her an değiştirebilecek nitelikte oyuncularda şart.
Ya transfer politikanızı değiştireceksiniz, ya da bal yapmaz arı görünümünüzdeki takımınızla 2 ileri-1 geri misali yol almaya devam edeceksiniz.
Karar elbette sizin..