Hamileliğin ilk 3 ayında alınan kiloların genellikle anneye kaldığını belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Aysun Yurdakul; “Gebelikte kilo alımının 9 ila 12 kilo arasında olması gerekmektedir. Bu, kişiden kişiye değişmektedir. Normal beslenseniz de kişiye bağlı ödem oluşabiliyor. O yüzden kiloya takılmadan bebek için sağlıklı beslenmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
DÖRT BESİN GRUBU ARTTIRILIYOR
Gebelikten önceki beslenmeyle hamilelik sonrası beslenme arasında değişikliklerin olduğuna vurgu yapan Diyetisyen Yurdakul, “Hamilelikte 4 besin grubunu arttırıyoruz. Birincisi kalsiyum. Sütten, yoğurttan veya peynirden hatta birçok yeşillikten kalsiyum alabiliyoruz. İkincisi ve bence de en önemlisi protein. Hamile kalmadan önce kilogram başına 0.8 gram proteini, hamileliğin ilk ayından itibaren 1 grama çıkarıyoruz. Sonra protein alımını giderek arttırıyoruz. Üçüncüsü demir ve dördüncüsü de Omega 3’tür” ifadeleri kullandı.
“HAMİLELİĞİN TADI ÇIKARILMALI AMA DOĞRU BESLENİLMELİ”
Diyetisyen Yurdakul; “İlk yağ hücreleri anne karnında oluşuyor. Bunu tetikleyen besinlerin başında fazladan yediğimiz beyaz un ve beyaz şeker geliyor. Bu gıdaların tüketimi ne annenin ne de bebeğin beslenmesinde hiçbir işe yaramıyor. Bu iki besin öğesiyle beslenilen hamilelikte bebekler çok fazla yağ hücresi oluşturuyor. Basit şeker barındıran gıdalar yedikçe sizinle beraber bebek de insülin salgılıyor. Bu durumda ileride obezite ve şeker hastalığı riski ortaya çıkabiliyor. Aynı zamanda yetersiz beslenmenin bebeğin ileride diyabet riskini arttırdığıyla ilgili çalışmalar var. Bu durumda tabii ki hamileliğin tadı çıkmalı fakat kesinlikle doğru beslenilmelidir” dedi.
“TON BALIĞI TÜKETİMİ SAKINCALI OLABİLİR”
İçinde ağır metal bulunduğu için hamilelikte ton balığı tüketiminin sakıncalı olduğunu hatırlatan Diyetisyen Yurdakul, “Haftada en az 1-2 kere balık özellikle somon balığı, düzenli olarak semizotu ve ceviz mutlaka tüketilmelidir. Hamilelik sonrası özellikle doğum olduktan sonra Omega 3 tüketimi çok önemlidir. Demir eksikliği içinse zaten kontrolleriniz yapılıyor eğer ki eksikliğiniz varsa demir eksikliğinizi de tamamlanmalıdır” şeklinde konuştu.
“ARA ÖĞÜNLER ATLANMAMALI”
Öğün alışkanlığının önemli olduğuna vurgu yapan Diyetisyen Yurdakul, “Ara öğünler atlanmamalı. Hamileliğin son dönemlerinde şişkinlik olabileceği için tuzdan uzak durulmalı ve su tüketimi arttırılmalıdır. Reflü ve ödem şikâyetlerinin başladığı dönemde protein ihtiyacına daha da dikkat edilmesi gerekmektedir. Protein alınabilecek besinleri ise yumurta, peynir, et, tavuk, balık, hindi olarak sıralayabiliriz” ifadelerini kullandı.
“EMZİRMEK YARIM SAATLİK YÜRÜYÜŞ KADAR KALORİ YAKIYOR”
Emzirmenin kalori açısından yarım saat yürüyüş kadar anneye kalori tükettirdiğini sözlerine ekleyen Diyetisyen Yurdakul, şöyle devam etti: “Sütü arttırmak için ilk önce annenin psikolojisinin hazır olması, proteinin yeterli alınması, bol sıvı tüketimi ve yeşillik özellikle dereotunun fazla yenilmesi yeterli diye düşünüyorum. Hurma da demir kalsiyum içerdiği gibi süt arttırma özelliği vardır. Bu nedenle tüketimi önemlidir. Size dokunan besin varsa tüketmeyin. Çünkü size dokunan besin bebeğinize de dokunur.”
YORUMLAR