Endülüs'te 800 yıllık Müslüman hakimiyeti nasıl sona erdi?
Hüseyin TOPTAŞ

Hüseyin TOPTAŞ

Endülüs'te 800 yıllık Müslüman hakimiyeti nasıl sona erdi?

18 Şubat 2021 - 20:40

Endülüs’e ilk ayak basanlar İslam’ın mesajını oralara götürmek, Tarık b. Ziyad’ın tabiri ile “Ya Rabbi, şu deniz karşıma çıkmasa senin adını daha da ileri götürmek isterdim” niyeti ile oralara gitmişlerdir. Niyet halis, harekette Allah rızası olunca arzu edilen fetihler kısa zamanda gerçekleşmişti. Hem askeri fetih hem de gönüllerin fethi sağlanmıştı. Niyetten uzaklaşıp dünyanın zevku sefasına dalınca bu sorumsuzluğun faturasını devletlerini kaybetmekle ödemişlerdir.

Endülüs’te başlangıçtaki fetih ruhu kaybolmaya başlayınca Müslümanlar arasında iç savaşlar yaşanmaya başladı. Ortaya çıkan otorite boşluğunun tabii sonucu olarak Endülüs EmeviDevleti’nin enkazı üzerinde irili ufaklı birçok devletler kuruldu.

Dinî, millî, sosyal ve kültürel dokuların bozulması Endülüs’ün yıkılmasına sebep oldu

Endülüs’ün yıkılışında; dinî bütünlüğün kaybolması, Merkezî otoritenin yok olması ve güçlü ordunun ortadan kaybolması büyük rol oynamıştır. Endülüs Müslümanlarının dinî, millî, sosyal ve kültürel dokularının bozulmaya başlamasını da bunlara ekleyince devletin temelleri sarsılmaya başlamış, korkunç sona doğru adım adım ilerlemişlerdir.

İngiliz Ajanının İtirafı

Osmanlı’yı yıkmakla, hak din İslamı bozmakla görevli Türkçe, Arapça ve Farsça’yı ana dili gibi bilen İngiliz ajanı Hempher “Hatıratım” isimli eserinde (sayfa 45) “800 yıllık Endülüs’ü şaraba alıştırarak, aralarına fitne ve fesadsokarak, Kur’an-ı kerim ve diğer İslam kaynaklarını (sünnet, icma-i ümmet ve kıyas-ı fukahayı) tartışır hale getirerek ve dinlerinden kopararak yıktık ve topraklarını işgal ettik. Osmanlı’yı ve diğerlerini de bu silahları kullanarak yıkacağız” demektedir. 

Hempher, sözlerine şöyle devam ediyor:

"Müslüman devlet adamlarının etrâfına casuslarımızı yerleştirip, onlar vâsıtasıyla, Nâzırlığımızın arzûlarınıtatbik etmek için, onları bu devlet adamlarının müsteşarları hâline getirmeliyiz..." 

Son Endülüs Devleti'nin hükümdarı Ebu Abdullah Muhammed şehri terk ederken bir kayanın üzerine çıkar ve Elhamra’ya son kez bakar. Bu durum karşısında yüreğinin ızdırabına dayanamaz başlar ağlamaya, gözyaşları ıztırabındanhıçkırıklara dönüşür. Ve son kez dudakların şu sözler dökülür: Elveda Elhamra elveda Endülüs...

Ebu Abdullah'ın halini gören annesi emire Ayşe hatun ise tarihe damgasını vuracak, ibret olacak şu sözleri söyler oğluna: Ağla hain ağla. Uğrunda savaşmayıp, erler gibi koruyamadığın memleket için şimdi kadınlar gibi ağla…

Vahiyden uzak nebevi metottan farklı yaklaşımlarla beşeriilişkilerimizi şekillendirirsek, İslam’ın kardeşlik hukukunu hiçe sayarak kendi aramızda çekişirsek, Allahu Teala’nın uyarısı ile gücümüzü, devletimizi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Endülüs’ün yıkılıp yok olmasında EnfalSuresi 45- 46. Ayetlerde yapılan uyarıların dikkate alınmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Allahu Teala hiç unutulmaması gereken şu uyarıda bulunuyor:

“Ey iman edenler! (Savaş için) bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.

Allah’a ve Resul’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”

Milli Şairimiz Mehmet Akif tarihin tekerrür etmemesi için tarihten ibret alınması gerektiğini mısralarında çok güzel dile getirmiş.

“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! 
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? 
Tarih' i tekerrür diye tarif ediyorlar; 
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”

Endülüs’ten dersler almak her devlet adamının ve her müminin görevidir. Endülüs’ün başına gelen akıbet bugün İslam ülkesi dediğimiz ülkelerin başına da gelir mi gelmez bilemeyiz, iyi düşünmek ve tarihten ders çıkarmak için Endülüs tarihini hafızalarımızda canlı tutmak zorundayız.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar