Namaz bütün peygamberlerin vazgeçilmez ibadetidir

İlk insandan itibaren Allah Teâlâ, insanları doğru yola iletmek, onları tevhid inancına yönlendirmek amacıyla peygamberler göndermiştir. Gönderilen her resul, tebliğ görevini yerine getirirken namaz ibadetine de yer vermiştir. Bu durum, namazın ilahî dinlerin vazgeçilmez ibadetlerinden biri olduğunu ortaya koymaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan ayetlerden de anlaşıldığı üzere, Namaz, bütün peygamberlerin Allah’a yönelişinin en somut göstergesidir
Peygamber Efendimize, “Şüphesiz benim namazım da, kurbanım da, hayatım da ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’âm, 6/162) demesi emredildiği gibi, Hz. İbrâhim de,“Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle” (İbrâhîm, 14/40) diye dua etmişti. Hz. İsmâil, “Halkına namazı ve zekâtı emretmişti.” (Meryem, 19/55)  Lokman, “Yavrucuğum! Namazı dosdoğru kıl.” (Lokmân, 31/17) diye tavsiyede bulunmuştu. Allah, Hz. Musa’ya, “Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.” diye emretmiş ( Tâ-Hâ, 20/14), İsrâiloğulları’ndan namaz kılma sözünü almıştı. (Bakara, 2/83) Hz. Zekeriya mabette namaz kılmış,(Âl-i İmrân, 3/39) Hz. İsa da, “Nerede olursam olayım yaşadığım sürece Allah bana namazı emretti.” (Meryem, 19/31) demişti.
Rabbimiz, “Nihayet onların (Nuh, İbrâhim, Yakub) peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar, nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.” (Meryem, 19/59) buyurarak insanı hayâsızlık ve fenalıklardan koruyan (Ankebût, 29/45) namazı terk edenlerin hem dünyada nefsanî arzuların esiri olacaklarını ve ahlâkî değerleri yitireceklerini, hem de âhirette şiddetli bir azaba uğratılacaklarını bildirmiş, bizleri bu konuda uyarmıştır.” (Hadislerle İslam, C.2, Sayfa 153)
Peygamberlerin hayatlarında namaz ibadetinin olduğu Kur’an ayetleri ile sabittir. Onların namaz eda ediş şekilleri ve rekatları günümüzdeki gibi mi yoksa farklı mı olduğu hususunda bilgi yoktur. Ama namaz ibadetini rabbimizin emrettiği şekilde yerine getirdikleri bir gerçektir. 
Peygamber Efendimizin İslam’ı tebliğe başladığı ilk zamanlarında namaz ibadeti ile ilgili herhangi bir ayet gelmediği halde namaz kıldığı bilinen bir gerçektir. Namaz ibadetinin bugün kıldığımız şekli ile beş vakit olarak farz olması hicretten bir buçuk yıl kadar önce Mi‘râc gecesinde olmuştur. Namaz peygamber efendimizin kavli ve fiili sünneti, ümmetin de namaz ibadetini Allah resulünden gördükleri gibi kılmaları ile sabittir. Kur’an’da geçen salat tabirine farklı anlamlar yükleyerek namaz ibadetine farklı bir bakış açısı getirmenin ne ilmi ne akli ne de nakli tutar bir tarafı yoktur.
Kur’an’da namaz salat ve türevleri olarak 99 defa geçmektedir. Kur’an’da değişik surelerde çok defa namazın zikredilmesi onun mümin için ne kadar önemli olduğunu ve ihmal edilmemesi gereken bir ibadet olduğunu göstermektedir. Ayetlerde çoğu defa namaz zekat ile birlikte zikredilmiştir. Namaz insan ruhunu manevi kirlerden arındırırken zekâtta hem maldaki kirleri temizlemekte hem de sahibini arındırmaktadır. Allah (cc) buyuruyor: buyuruyor: 
“Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.” (Bakara, 2/3)
“Namazı kılın, zekatı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.” (Bakara,2/43)
“Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir.” (Bakara, 2/45)
“Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;” (Mü’minûn 23/2)
“Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler.” (Mü’minûn 23/9) cennette ikram göreceklerin; namazlarına devam edenlerin ve namazlarını titizlikle koruyan kimseler olduklarını da Rabbimiz bildirmektedir. (Mearic 70/23-34)