Sevgili okurlarım, değerli takipçilerim!
Günümüz Türkiye’sinde maalesef her gıdanın sahtesi, tağşişi yapılmaktadır.
Bizim gibi İç Anadolu’da yaşayanlar, zeytinyağını alırken hep ikircikli ve acaba mı sorularıyla baş başadırlar.
Aldığım zeytin yağı ne kadar gerçek ve ne kadar zeytinyağı diye şüphe içindeler.
Sevgili okurlarım!
Ben de bu konuda tam bilgi sahibi değilim. 1989’dan beri Silifke Taşucu’nda da oturmakta ve buradan yağ almaktayım. Aldığım yağların nasıl olduğunu, satanlardan başkası tam olarak bilemiyor.
Bizlerin bu konu da tek kriteri ve ölçüsü var, yağın donması.
Donan yağ ne kadar zeytinyağı?
Bu konu da bilgisine başvurduğum birisinden aldığım bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.
Zeytinyağı diğer bazı yağlar gibi donar ama donma bir kalite ve saflık ölçüsü değilmiş. Düşük kaliteli, bayat zeytinyağı da donarmış, pamukyağı karıştırılıp hile yapılmış yağlar da donabilirmiş.
Yüksek ısıda rafine edilmiş, doğal sızma olmayan, kimyasal filtreden geçirilmiş yağlar zor donarmış çünkü içinde meyveden kalan parteküller ve vaks (ne ise) hiç yokmuş.
Doğal sızma zeytinyağı, kışın kolayca donarmış.
Zeytinyağının donup tekrar çözülmesi kalitesini asla etkilemezmiş. Soğuktan zeytinyağına asla zarar gelmezmiş. Zeytin yağının zararlısı sıcak ve güneş ışığı imiş.
Zeytinyağının bayatlaması, soğuk ortamda yavaşlar ve hava almıyorsa, karanlıkta ve cam şişedeyse 2 yıl kadar dayanır, belirgin kötü bir koku oluşturmazmış.
Tam aksine saklama kötü koşullarda olursa, ışık ve sıcağa bırakılırsa: ransit oluşurmuş. (Ransit:yağın oksidasyonu. Bunun nedeni havadaki oksijenin zeytinyağının ana maddesi olan trigiliseritlerle ve diğer önemli moleküllerle reaksiyona girmesi ve bu moleküllerin yapısını bozmasıdır. Isı ve ışık da bu tepkimeleri hızlandırır.)
Sevgili okurlarım!
Zeytinyağının saflığını ölçebilecek hiçbir test ve alet evlerde yokmuş. Kocakarı ve kulaktan duyma yöntemleri denemek yanlışmış.
İşte burası çok önemli ve damak tadınıza bağlı.
Zeytin yağını koklayın:
Yeni biçilmiş çimen,
Meyvesi ferah kokuyorsa,
Ağızda hafif buruk bir tadı varsa,
İçerken doğru içme tekniğinde boğazı hafif yakıyorsa,
İç huzuruyla, zevkle tüketebilirmişiz.
Bayat kuruyemiş gibi kokular geliyorsa, ağızda kötü koku bırakıyorsa epey bayat demekmiş. Zeytinyağı beklemekle biraz asit yükseltmişse bile kolay kolay belirgin bir kötü koku hemen oluşturmazmış.
Burası da ayrı bir önem içeriyor.
Eğer kötü kokacak kadar bayatladıysa; çiğ tüketilmez, pişirimlerde kullanılırmış. Kaynayan yemekte ransit koku kaybolurmuş.
Yok bu koku kaybolmuyorsa, o yağdan gıda olmaz, ancak sabun olurmuş.
Bu konuda birazcık yardımcı olduysam ne mutlu bana.
Sağlıklı, taze, bayat ve ransit olmamış, saf zeytinyağı almak ve yemek dileğimle!..
Esen kalınız.
NOT: Bu konuda yine satıcıların vicdanına güvenmeliyiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: