Türkiye’nin onlarca çözülmesi gereken devasa sorunları varken, TBMM’nin enerjisini ;APO’nun ayağına gidilsin mi, gidilmesin mi gündemine bağlamak ne kadar olumlu idi?
Türk halkı, bu görüşmeye ne kadar evet diyordu?
Komisyonda çıkan karar gereği Adaya gizlice gidilmiş, açıklamalardan öyle anlaşılıyor.
Kararınız madem haklı idi neden gizli gittiniz?
Adaya hep kosterle gidilirken bu kez neden havadan ve kimselere haber verilmeden helikopterle gidildi?
Neden kararınızın arkasında dimdik durmuyorsunuz da halktan ve basından gizliyorsunuz?
AKP temsilcisi H. Yayman, “Ben adaya gitmedim, kimlerin gittiğini de bilmiyorum” dedi.
TBMM adına yapılan açıklamada da gittiği anlaşıldı. Neden hangi endişe ve kaygı ile “ben gitmedim” dediniz bay Yayman?
Asrın olayı diye halka duyurduğunuz kararınızın neresine güvenmediniz ya da neden güvenmiyorsunuz?
Bu ziyaret madem yararlı idiyse; neden halktan sakladınız, neden basına haber vermediniz?
Neden Apo ile masa etrafında fotoğraf yayımlamadınız?
Anlaşılıyor ki bu olayın doğruluğuna, samimiyetine ne Sn. Erdoğan ne AKP ne de Yayman inanmıyor. İnansalardı, basını çağırıp okkalı pozlar verilmez miydi, parlak nutuklar atılmaz mıydı?
Gittiniz, konuştunuz, geldiniz. Hayırlı olsun.
Ne konuştunuz?
Sanırım Suriye’de sıkıntı olan PYD’nin, SDG’nin Suriye ordusuna katılmasını, problem olmamasını, El Şara’nın güvenliğinin sağlanmasını mı konuştunuz?
Sn. Soylu’nun dediğine göre Türkiye’de zaten 75 terörist kalmıştı, onlarında ayakkabı numaraları dahi biliniyordu. Yani PKK, artık Türkiye’de tehlike değildi.
Yalan mı?
Sahi ne konuştunuz, bebek katilinin hangi fikrinden nasıl ışık ve elektrik aldınız, hangi tavsiyelerde bulundu?
Madem TBMM adına yani Türk ulusu adına gittiniz, aldığınız bilgi ve önerileri de Türk milletinden saklamayınız.
Şeffaf olun, gerçekleri ve doğruları biz de bilelim. Görüşme ülkemizin adına ise özür dileyelim, canı gönülden sizlere destek olalım, şom ağızlıların ağsına kürek sapıyla vuralım.
Merakımdan soruyorum, ne diye hitap ettiniz?
O sizlere ne diye hitap etti, Tanrı rızası için söyler misiniz?
Eylem, demek hoş değilmiş ki gizli gidildi, gizli konuşuldu.
Benim okul yıllarımda, bizim komünist arkadaşlar, Rusya’nın cenneti yaşadığını söylerlerdi.
Ben de onlara derdim ki, “Madem cennet, açsın sınırları gidelim görelim şu cenneti tanıyalım, biz de yararlanalım” derdim. İnsan, yaratılışı yani fıtratı gereği güzel hoş, beğenilesi şeyleri göstermekten, paylaşmaktan haz alır, gurur duyar.
Kötü, çirkin, sevimsiz şeylerini de saklar bir ruh yapısındadır.
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. Elbette bu günlerin bir de yarınları var.
Esen kalınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: