Meramımı daha nasıl anlatayım
Recep ÇINAR

Recep ÇINAR

Meramımı daha nasıl anlatayım

31 Ağustos 2023 - 13:07 - Güncelleme: 31 Ağustos 2023 - 13:11

Zahir Renklibay…

Dünyanın en naif insanlarından birisidir…

Futbola olan tutkusu, belki ailesinden de öndedir…

Eyvallah…

Ayrıca 35-40 yıllık arkadaşım… 

Hem Konyaspor’da, hem de 1922 Konyaspor’da birlikte çalıştık…

Daha doğrusu Hilmi Kulluk yönetiminde bir dönem birlikte olduk, bir sonraki dönemde “yöneticilik benim işim değil” diyerek yönetimden ayrıldım… 

Zahir Renklibay devam etti…

6-7 ay Konyaspor çalışanı olarak Hilmi Kulluk yönetimine destek verdim…

Daha sonra da Hilmi Kulluk’un başkanlıktan ayrılacağı kesinleşince, ben herkesten önce Konyaspor’la ilişiğimi kestim…

“Nerde soyunduysam, orada giyindim” anlayacağınız.

x

Zahir Renklibay doğası olarak sessiz bir arkadaş…

1922 Konyaspor’la alakalı bazı konuları Hilmi başkana benim söylememi isterdi…

Hem kendisine, hem de Hilmi Başkana sorabilirsiniz…

Bunlardan en önemlisi Tatlıcak tesislerindeki başkanlık odasının elden geçirilme meselesiydi…

Detaya girmeyeceğim…

Zahir Renklibay’ı sevdiğim için, dolayısıyla da bazı şeyleri hak etmediği ve kendisini ezdirdiği için sitem ettim…

Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen’in yönetimde futbolu bilen tek adam olan Zahir Renklibay’ı görmezden gelmesi, bir hemşehrisi, bir arkadaşı olarak içime sinmedi ve “istenmediğin yerde niye duruyorsun” diye hem söyledim, hem de yazdım…

Anlayacağınız Konyaspor başkanı Fatih Özgökçen, Zahir Renklibay gibi futbolu bilen, sessiz, alavere dalavere bilmeyen adama resmen istifa etsin ya da yönetimden ayrılsın diye “mobbing” yani psikolojik baskı uyguladı! 

Bunu dünya alem biliyor…

Sorun Zahir Renklibay’a “hayır, öyle bir şey olmadı” derse, kendisi hakkında tek kelam edersem namerdim…

Fatih Özgökçen, Zahir’in başkanı olduğu 1922 Konyaspor’a ne doğru dürüst transfer yaptı ne para verdi ne de maçlarına geldi…

Buna rağmen, kendisi sessiz kalsa da, ben sessiz kalmadım ve sesimi yükselttim…

Zahir Renklibay’la ilgili birkaç yazı yazdım ve sitem ettim, işte bunlardan 26.4.2022 tarihli yazım. 

x

AH BE ZAHİR

“Bir insan düşünün; ömrünün hemen hemen tamamı futbolun içinde geçsin…

Bir insan düşünün; ailesinin hemen hemen tamamı futbolun efsanesi olsun…

Bir insan düşünün; amcaları, dayıları, ağabeyleri hem Konya futboluna, hem de Türk futboluna önemli katkılarda bulunsun ve sembolleşsin…

Bir insan düşünün; mensubu olduğu Renklibay ve Köseler sülalesi futbolla markalaşsın…

Ve bir insan düşünün; hırsı uğruna, bütün bunları yerle bir edip, ayaklar altına alsın!

Ah be Zahir!

Ne diyeyim ki sana.

xxx

Naci Renklibay …

Konya ve Türk futbolunda namı “kral” ya da “bay gol”dü…

Konyaspor’a uzun yıllar futbolculuk, kaptanlık ve teknik adamlık olarak hizmet vermiş önemli bir kişilikti…

Ali Osman Renklibay…

O da Konya’nın önemli bir kulübü Konya İdmanyurdu’nda yılllarca oynamış, sonra Ceyhan ve Adanaspor’da efsaneleşmiş, ay-yıldızlı formayı giymiş, Türk futbolunun önemli golcülerinden birisiydi…

Ankaragücü formasıyla, o yılların 1. Lig, bugünün “Süper Ligi”nde gol kralı olmuş ve Türk futbol tarihine geçmiş klas bir futbolcuydu…

Naci abi rahmetli oldu, ama Ali Osman abi yaşıyor...

Ve sen sevgili Zahir…

Renklibay ve Köseler ailelerinin efsane futbolcularının izini takip ederek bugünlere geldin…

Gözünü futbolla açtın…

Konyaspor’un efsane altyapı hocalarından Hasan Atıoklar’ın futbol okulunda başlayan futbolculuk serüvenin, genç takım, amatör takım, Yolspor ve Selçukspor’la sona erdi…

Sonra mahallenin takımı 100 yıllık Selçukspor’un isminin silinmemesi adına, bu kulübü hem maddi hem de manevi olarak sırtladın ve sırtlamaya da devam ediyorsun…

Yani milyarlarca insanı peşinden sürükleyen, “futbol” denilen oyun, senin hayatın, yaşama sevincin ve tutkun oldu…

Futbolun “delikanlı” taraflarını da, “puştluk” taraflarını da bilen birisin…

Özetlersem; bir futbol emekçisisin…

Ama!

xxx

Şimdi konumuza gelelim…

Sevgili Zahir; 1922 Konyaspor’u düşüren başkan olarak tarihe geçtin!

Bravo sana…

Sakın faturayı Konyaspor’un başındaki kişiye kesme…

Çünkü, Konyaspor Başkanı, o yönetimin içerisinde futboldan anlayan tek kişi olan seni, futbolun başına getirmemişse, seni transfer komitesine almamışsa, seni alt yapıdaki oluşumun içerisinde görmek istememişse ve seni Asbaşkanlıktan alıp, düz yönetici yapmışsa ve sen bunları yaşayan biri olarak, bütün bu mobbing uygulamaları görmemiş ve “üç maymun”u oynamışsan, kusura bakma Zahir!

Konyaspor’un son saniyede bu şanlı kulübe üye olan Başkanı, psikolojik taciz uygulayarak sana yol vermiş ya da kapıyı göstermiş…

Bunun başka izahı var mı?

Konyaspor Başkanı, konuyla ilgili bir açıklama yapacaktır ve 1922’nin 3. Lige düşmesinin faturasını, ‘Zahir abi ya da Zahir Bey beceremedi bu işi” diyerek sana kesecektir…

Bundan adın Zahir gibi emin ol!

xxx

Beni en çok üzen mesele; bir duruş gösterip, Dolav Mahallesinin, Renklibay ailesinin, Köseler ailesinin, Saldı ailesinin, Bildik ailesinin Dalkıran ve Selçukspor ailesinin omurgalı insanlarını üzmeseydin…

Sakın, sakın ha, Konyaspor Başkanı ve yönetimi bana destek vermedi gibi bir beyanda bulunup, duygu sömürü yapma…

Böyle bir şey yaparsan, sadece kendine güldürürsün…

Kulüpte görmek istemedikleri ya da aynı çatı altında bulunmak istemedikleri birine niye destek versinler?” diyerek yazımı bitirmişim

x

İçerisinde bulunduğumuz yılın Mayıs ayında da 1922 Konyaspor’la ilgili aşağıdaki şu satırları kaleme almıştım…

“Geçen sene 2. Ligden 3. Lige düştü…

Nasıl düştü ya da düşürüldü?

Az çok biliyorum…

Pilot takımı 1922’yi göreve geldiği günden bu yana içine sindiremeyen, dahası 1922 Konyaspor’un sadece bir maçını izleme zahmetinde bulunan Fatih Özgökçen, 1922 Konyaspor’dan kurtulmanın hesabını yapmıyorsa, ben de bir şey bilmiyorum!

Çünkü, Zahir Renklibay gibi, sessiz bir adama “mobing” uygulanılıyorsa, ödemeler konusunda yardımcı olunmuyorsa, dahası takım göz göre göre bir alt kümeye düşürülüyorsa, bunun sorumlusu Zahir Renklibay değil, bizzat Konyaspor Kulüp Başkanı Fatih Özgökçen’dir” diye Zahir Renklibay’ı değil, Fatih Özgökçen’i eleştirmişim…

x

Sevgili Zahir; bu şehrin, bu ülkenin futbol tarihine geçmiş Renklibay ve Köseler soy isimlerini, siyasetin güdümündeki bir adamın görmezden gelmesine sesini çıkarmadığın için, seni eleştirmemden neden rahatsız oldun?

Niye rahatsız oldun biliyor musun?

Renklibay soyismine sahip çıktığım için…

Naci Abinin ve Ali Osman Abinin asla önlerinden geçmediğimi ve onlara toz kondurmadığımı bildiğin için…

Sen de çok iyi biliyorsun ki, Naci Abi “Korana” illetinden vefat ettiğinde, cenazede bulunan 10-15 kişiden birisi de bendim…

Kimsenin sokağa çıkamadığı yasaklı günlerde rahmetli Naci Abinin cenazesine koşarak gelen de bendim…

Zahir Renklibay sadece şu sorumun cevabını versin yeter…

Hilmi Kulluk, ben, Ekrem Coşkun, Selçuk Aksoy ve daha birçok arkadaşının üyeliklerinin düşürülmesi için, Fatih Özgökçen tarafından sana gönderilen listenin altına imza atarken ne düşündün?

“Ben isimleri görmedim, sadece imzaladım” dersen çok üzülürüm, çünkü, öyle değil.

x

Ha bir de kendi Facebook hesabından “menfaati uğruna insanlar arasına nifak sokarak şahsımı vefasızlıkla kötüleyen şahıs önce kendini analiz etmeli” diye bana göndermede bulunmuşsun ya, bu açıklamana sadece güldüm…

Abdestimden şüphem yok…

Bunu sen de çok iyi biliyorsun!

Koltuk ya da etiket sevdalısı olmadığım için, daha önce Konyaspor’dan, 15-20 gün önce de, ülkemize Olimpiyatlarda bir altın, bir gümüş madalya, dünya şampiyonasında 5 altın madalya kazandırmış olan Türkiye Boks Federasyonu’ndan istifa ettim…

Niye ettim biliyor musun?

Federasyon Başkanının, yönetimden habersiz, ama “yönetim kurulu kararı” diye yaptığı bir açıklamadan dolayı istifa ettim… 

Boks Federasyonu’nda kimsenin bana, “gözünün üzerinde kaşın var” dememesine, dahası da herkesin saygı göstermesine rağmen, verdiğim kararın arkasında durdum ve federasyondan ayrıldım…

Hem de Başkanın, “Ankara’ya gel görüşelim” demesine rağmen…

Anladın mı?

Bu bir duruş meselesi…

Son olarak da şunu ifade edeyim kafası basmayan bazı arkadaşlara; benim Zahir Renklibay’la zerre kadar bir derdim yok, olamaz da…

Benim derdim bu şehirde ve bu ülkede futbola emek vermiş, sembol bir ailenin ferdine yapılan haksızlığa, usulsüzlüğe ve baskıya karşı çıkmaktı…

Demek ki, derdimi anlatamamışım…

Benimkisi, köre renkleri anlatmaya çalışmak gibi bir şeymiş…

Vardığım sonuç bu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar