Mevlana Konferans Salonunda gerçekleştirilen programın açılışında kürsüye gelen Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar: “Türk İslam düşüncemizin temelinde üç kök var. İlim, irfan-hikmet ve sanat... Bu coğrafyanın şekillenmesinde, manevi anlamda insanlığa gerçek insanı anlatması ve İslam’ı en güzel şekilde aktarması, hakkın her yerde olduğu fikrini en güzel şekilde işlemesiyle Ahmet Yesevi bizim hayatımızda önemli bir yerdedir.” dedi. Öğrencilere seslenen Kuşpınar, Divan-ı Hikmet’in bizim başucumuzda bulunması gereken ve bizi biz yapan eserlerden biri olduğunu söyledi. Bu kitabı çocukların ve gençlerin de okuması ve bilmesi gerektiğini anlatan Kuşpınar, bunun gibi eserlerin bizim kimliklerimiz olduğunu vurguladı.
Daha sonra konferansa geçildi. Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ilk olarak Ahmet Yesevi’nin hayatı hakkında bilgi verdi. Ahmet Yesevi’nin Kazakistan’ın Sayram Kasabasında dünyaya geldiğini babası İbrahim Şeyhin, Sayram ve civarında tanınmış bir Sufi olduğunu belirten Yıldız, Yesevi’nin soy olarak Hz. Ali’ye dayandığını anlattı.
Türkçe’yi İslam Dininin Dili Yaptı
Yesevi’nin Mevlana Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli gibi mutasavvıflar üzerinde tesirinin olduğunu söyleyen Yıldız, Yesevi’nin kanaat etmeyi tavsiye ettiğini ve zamanı çok iyi kullandığını aktardı. Yıldız: “Hoca Ahmet Yesevi Türkçe’yi adeta İslam dininin dili yaptı. Hikmet yolunu seçerek insanları İslam’a davet etti. Hoca Ahmed Yesevi sayesinde Türkistan’da İslam dalga dalga yayılmaya başladı. Türklerin Müslüman olmasında Yesevi’nin yeri çok büyüktür.” dedi.
Yıldız, programın sonunda konferansa katılan öğrencilere Yesevi ile ilgili sorular sordu ve bilenlere kitap hediye etti.
YORUMLAR