Konyaspor, Çağdaş Atan yönetiminde Süper Lig'de çıktığı dört maçta sadece iki puan alabildi. Tek teselli kaynağı Ziraat Türkiye Kupası’nda alınan Muşspor galibiyeti olsa da, ligdeki tablo ne yazık ki camiayı derin bir endişeye sevk etmeye devam ediyor.
Fatih Karagümrük ve Trabzonspor deplasmanlarındaki mağlubiyetlerin ardından, iç sahada Antalyaspor ve son olarak Ç.Rizespor karşısında alınan beraberlikler, takımın acilen bir reaksiyona ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Bir puanın bile şans sayıldığı Rizespor karşılaşması, aslında Konyaspor'un geldiği kritik noktanın en net özetiydi.
Maçtan öncesinde başlayan, maç boyunca da devam eden yoğun yağış altında oynanan karşılaşmada avantajlı olan takım tabiki Ç. Rizespor'du.
Çünkü rakibin iklim şartları tam da istediği gibiydi.
Haftalardır galibiyete hasret olan kendisi sahasında bir türlü başarılı sonuçlar alamayan Konyaspor için Ç. Rizespor maçı belki de dönüm noktası olacaktı.
Ama ne yazık ki taraftar sayısının az oluşu, sonradan oyuna girenler bir türlü Konyaspor'u ateşleyemedi.
Maçın tabii ki en ilginç durumu da bir ay önce Konyaspor'dan ayrılan Recep Uçar'ın Ç. Rizespor ile anlaşması ve ilk maça da Konya'da sahaya çıkmasıydı.
Bu yüzden de Ç. Rizespor hem kadro zenginliği hem de teknik adam yönünden Konyaspor'un ciğerini bilen isim ile sahaya çıkınca avantajlı olan deplasman takımıydı.
Konyaspor ise yukarıda da belirttiğimiz gibi kadronun zengin olmamasından dolayı ne yaptığını bilen çok az sayıdaki oyuncu ile mücadele eden taraftı.
Maçtaki ilk tehlikeli pozisyonunu 35. dakikada bulan yeşil beyazlılar, ilk yarı boyunca başka bir şey yapamayınca 45+1'de Samet'in kafasından yediği golle ilk yarıyı 1-0 geride kapattı.
Haftalardır kötü oynayan Konyaspor'un Rizespor karşısında da ilk yarıdaki oyunu hiç umut verici değildi.
2. yarıda ilk yarıdan farklı değildi. Sahadaki birkaç oyucunun mücadele azmi Konyaspor'u belki de 1 puan almasına neden oldu. Keşke ilk 11'de oyuna başlayan ve sonradan oyuna giren oyuncular da o bir kaç arkadaşı gibi mücadele azmi ile dolu olsaydı belki de skor farklı olabilirdi.
Ama ne yazık ki ne ilk 11' de başlayan ne de sonradan oyuna gidenler hiçbir katkı sağlamadı.
Tribünlerden herkesin gördüğü ancak maçın hakeminin bir türlü göremediği VAR uyarısı ile 5 dakikalık incelemenin ardından kazanılan penaltı ile atılan gol sayesinde Konyaspor 1 puan kazanırken aslında ne kadar şanslı olduğunun da bir göstergesiydi. Çünkü rakip Rizespor 2. yarıda 4- 5 net gol pozisyonunu hoyratça harcamıştı.
Öyle görünüyor ki Konyaspor'un kurtuluşu ara transferde olacak.
Çağdaş Atan’ın elini güçlendirmenin, takımı bu zor durumdan kurtarmanın tek yolu ciddi, nokta atışı ve maliyetli bir devre arası transfer dönemi olacak.
Görünen şu ki! Konyaspor’un en az 6-7 oyuncuya ihtiyacı var. Bu transferler sadece kadro derinliği için değil, direkt ilk 11'in kalitesini yükseltmek için yapılmalı.
Kaleye güven veren bir isim, Sağ ve sol açıkta skor üretecek, oyuna dinamizm katacak kanat oyuncuları. Bir stoper takviyesi.
Orta sahaya hükmedecek bir 6 ve 8 numara. Ve elbette, gol sorununu çözecek skorer bir forvet.
Bu oyuncular, transfer edildikleri an itibarıyla takıma katkı sağlayacak kalitede olmalı. Aksi takdirde, Anadolu Kartalı'nın ligde kalma mücadelesi tahmin edilenden çok daha çetin geçecektir. Yönetim, mevcut şartlar altında zor bir dönem geçiren Çağdaş Atan’a tam destek vermeli ve transfer döneminde tüm imkanları zorlamalıdır. Zira bu, Konyaspor için bir opsiyon değil, zorunluluk olmuştur.
Aksi takdirde acil ve radikal bir önlem alınmazsa, ikinci yarıda Konyaspor'u çok zor günlerin beklediğini açıkça söylemek zorundayız.
Yorumlar
Kalan Karakter: