Sevgili okurlarım! Halkı ve kitleleri etkilemenin türlü yolları vardır.
Bunlardan birisi ve en etkilisi de DİNİ kullanmaktır.
Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda dini ögeler cumhuriyet ve laiklik aleyhine o kadar çok kullanılmış ki, bunların kullanılmaması için yasa çıkarılmış.
İslam tarihinde de İslam coğrafyasında da buna sayısız örnekler vardır.
Araştırmam sonucu bulduğum bunlardan taze olanını anlatmaya çalışacağım.
Ülke İran, yer Tahran.
Bir molla düşünün, on beş yıldır İranlılar onun arkasında Kum ve Tahran kentlerinde namaz kılıyorlardı.
İşi biraz daha ileri götürün ve hayal edin Kum’da fetva kürsüsünde oturuyor. Fetva veriyor, inanç üzerine tartışmalar yapıyor, etkili ve ağzı laf yapan birisi olarak İran kentleri arasında seyahat ediyor; din adına halkı aydınlatıyor(!)
Sosyal medyayı kullanıyor, YouTube kanalı bile var, binlerce müslüman onu takip ediyor.
Coşkuyla, tekbirlerle karşılanıyor, dualarla uğurlanıyor.
İnsanlar onun arkasında saf tutuyor, huşu içinde namaz kılıp selam veriyorlar.
Ne acı ve ne ilginç ki bu muhterem, iyi kalite bir casusmuş.
On beş yıl boyunca SİYONİST İsrail için çalışmış, bilgi ve belge toplamış, İsrail’e ulaştırmış.
Gerçek adı “Semyon DRAFİ” hatırı sayılır bir Mossad subayı imiş.
Araştırmadan uzak, kaderci Müslümanlar, bu ajanı çok sevmişler, bağırlarına basmışlar, şehir şehir dolaştırıp mahremlerini paylaşmışlar.
Semyon, İran kutsallarının kutsalına kadar ulaşmış, Şiiciliğn kalbine, Hüseyin’in mihrabına kadar…
İslam inanışında Mehdi inancı kutsaldır.
Bu ajan, Mehdi adıyla gelmiş, sarık takmış, şalvar giymiş, sakal uzatmış; itaat inancında yüzen halk kitlelerini ustaca kandıran bir casus olmuş.
Sevgili okurlarım!
Benim kutsal dinimizle bir alıp-veremediğim yok. Hac vazifesini yapmış, namazını kılan, Tanrı inancında bir Müslümanım.
Benim uğraşım, dini kullanan sahtekarlarla, cemaat ve tarikat kurup gariban müslümanları din sosuyla sömürenleredir. Kuran’da Rum:33 ve Enam:159 benim kaynağım.
Değerli okurlarım!
Bu olay, şu soruyu gündeme getirmez mi?
Din Nasıl Çalınır?
Sahi nasıl çalınır?
Aklı elinden alındığında ve insanlar duygularıyla (Kalbleriyle) hareket ettiklerinde bu iş tamamdır.
Cemaat ve tarikatlara girildiğinde de, sana beyin gerekli değil denilerek alınıp, duygularıyla hareket etmeleri istenmektedir.
Ülkemizde milyonlarca sığınmacı var. Kimin ne olduğunu devlet bile tam bilemiyor. Bunu İçişleri yetkililerinin zaman zaman yaptıkları açıklamalardan öğrenmekteyiz.
Uyanık olun, dikkatli olun. Suyu bile üfleyerek için, kılı kırk yarın.
Mossad, sandığınızdan daha yakınınızda olabilir.
Bu soysuz Dirafi, on beş yıl boyunca nesillere hitap etmedi mi, nesillerin yetişmesinde önder olmadı mı?
Lütfen dininizi çaldırmayın, Kur’an’a sarılın, mealini okuyun ve dinin ne dediğini kaynağından öğrenin. Sizi, “Bir de Kuran Müslümanlığı diye bir şey çıktı, Kuran bana yeter demek zındıklıktır, kafirliktir” diyen din hırsızları ortalarda pervasızca dolaşmaktalar.
Çünkü dinin kaynağı KUR’andır ve o bize yeter. “Ben size Şah damarınızdan daha yakınım” diyen Tanrı orada boşluk bırakmadı ki, birilerini oraya alalım.
Esen kalınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: