Tok ne bilsin açın halinden!..
Nimet DÖNMEZ

Nimet DÖNMEZ

Tok ne bilsin açın halinden!..

11 Ocak 2024 - 17:08

Değer yargısı, toplumun kanaat çıktısıdır. Yöneltildiği şeyi abat da eder berbat da eder. Bir uyarı; kendine biçtiğin değer, karşındakinin sana vereceğin değerin üst limiti olacaktır. Değersize değer verirsen, değerliye yazık edersin. Neye değer verdiğine dikkat et. Değer verdiğin seni değersizleştirebilir. Eğer bu değerleri abartma veya küçümseme yönünde şişirirsen, enflasyon olur. İşte size enflasyonda yeni bir tanımlama siz zaten ne söylemek istediğimi anladınız.

İçinde var olduğumuz toplumda, değerler mi ön planda yoksa ilişkiler mi? Değerler toplumu, bireylerin ortaklaşa kabul ettiği kavramların bütünü olur. İlişkiler toplumunda bireylere, kavramlara biçilen değer, fiyatı üzerinden veya güce yakınlığı derecesinden gelir. Şöyle bir etrafınıza bakın kim güçlüyse etrafı kalabalık olur.
İlişkiler toplumu, çıkar ilişkileri bozulana dek ayakta kalacaktır. İlişkiler toplumu menfaat üretilmediği noktada çökecektir. Yığınlar bencildir. Kümeler; değer üretebildikleri sürece var olurlar. 
Bireyleri bencil yığınlar, kalıcı değer üretemezler. Kurnazdırlar. Nimeti alıp külfeti öteleme eğilimindedirler. Uğruna bedel ödenesi anlayış, toplumun çimentosu olur. Değerler kaybolduğunda toplum çözülür, çürür ve yok olur.
İçinde kıvrandığımız enflasyonist süreçte, endeksler çıktığı gibi iner de… Ancak enflasyonun değerleri çürütmesiyle yıkılan ahlak, çok kolay geri gelmez. Enflasyonu indirmek ekonomik maliyetlere bağlıdır ancak giden ahlakı getirmek, çok büyük toplumsal maliyetlere hatta kuşak kayıplarına yol açacaktır.
Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, kimin eli kimin cebinde belli değil. Ahlaki ve dini değerlerimiz cemaatler, tarikatlar ve yozlaşmış çıkar ilişkileriyle yok ediliyor. Günlük hayatınıza şöyle bir dönüp bakın bir üst makama geçmek için birilerinin üstüne basmak elzem oldu. O kadar doğal hale geldi ki, özellikle iş dünyasında en yakın saydığınız arkadaşınız üstünüze basıp yerinize oturabilir. Çıkar ilişkileri de işte kaybedilen değerlerin en açık ve net görünen kısımlarından sadece bir tanesi.
Aslında bugün bir türlü açıklanamayan emekli maaşlarını konuşacağız diye başlıyordum ki, değerler enflasyonunda kendimi buldum. Emekliler hükümete ne kadar ağır geldiyse bir türlü altından kalkamadılar. Günlerdir bir açıklama bekleyen emekliler artı giderek umutlarını yitirmeye de başladılar. En düşük emekli maaşının üstünde maaş alamayacağını düşünenlerin stresi daha fazla artmaya başladı. O maaşlarla geçinmenin mümkün olmadığını yüksek maaş alıp, tuzu kuru olan karar vericilerin bilmesi imkân dâhilinde değil. 
Türkiye’yi Üzen İstatistik Kurumu TÜİK, enflasyon sepetine neleri koyuyorsa gerçekte yaşadığımız enflasyonu bir türlü göremiyoruz. Üstelik maaş zamları gündeme gelince nedense enflasyon aman nasıl sevimli olur anlatamam. Gözümüze bu kadar büyük görünmesi bizim gözlerin bozukluğundanmış. Bir açıklanıyor küçücük bir şey.
Asgari ücrete %49 zam yaptık, 17 bin 2 liraya çıkardık. Asgari maaşı da 33 bin liraya tırmandırdık. İşçi ile memur minimum gelirleri arasındaki farkı 2’ye çıkardık. Sıra emekliye gelince; “efendim bütçe mücbir sebep” diyerek “en fazla %50 zam olabilir” diyoruz.
İyi de zaten 7 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığını hangi yüzde ile açlık sınırına yaklaştırabilirsin ki? Söyleyeyim; en az %100… Bu durumda dahi açlık sınırına yeni varmış oluruz ki ekonomi yönetimi, seçime rağmen bunu yapmaz, yapamaz. Zira emekliyi oy verebilme becerisi dışında kaale alan yok.
Açlık sınırı da nereden çıktı? Şundan çıktı. Yapılan klinik deneyler göstermiştir ki emekli de insan. Onun da beslenmeye ihtiyacı var. Emekli diye iştahı, çalışandan daha düşük değil. Üşümesi, barınması, giyinmesi filan da cabası…
Eğer açlık sınırı altında kalacaksa, ödediği primlerin hesabını kim verecek? Biliyorum bazıları “emekliye bu para çok” diyecek ve çoğu da zaten bu zammı yapma mevkiinde olanlar. Emekli de insandır, acıkabiliyor ve açlık onları etkiliyor. Yoksa siz onların emekli diye hava ile mi beslendiklerini düşünüyordunuz?
Yazacak çok şey söyleyecek çok söz var. Fakat umalım ki emekliler açıklanacak maaşlarda hayal kırıklığı yaşamasınlar.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar