Hayaller hayatlar!..
Nimet DÖNMEZ

Nimet DÖNMEZ

Hayaller hayatlar!..

05 Ocak 2024 - 10:51

Yeni yıla yeni umutlarla giren çoğunluğun kurdukları hayaller suya düştü. İki liralık kuyrukla doğan asgari ücretten sonra, emekliler açıklanacak enflasyon rakamlarını merakla bekliyorlardı. Bir de baktılar ki içinde boğuldukları enflasyon meğer küçücük bir şeymiş. 

Etrafımız ateş çemberi ölen, öldüren yanıp yıkılan savaşı çarpışmaları, suikastları konuşurken kendi sorunlarımızı tartışamaz konuşamaz olduk. Öyle bir hale geldik ki kime neye güveneceğiz bilen de yok. Halk ayakta kalmak yaşam savaşını kazanmanın derdinde.

Bugün emeklileri konuşalım ne dersiniz? Otuz yıl çalışıp ömrünün yarısını hizmet etmekle geçiren emekliler artık rahat etmek, dinlenmek ve bugüne kadar yapamadıklarını yapmak istiyor. Gezmek görmek nefes almak istiyor. Artık torun sevmek hoş vakit geçirmek istiyor. Hangi emekliyle konuşursanız konuşun “Avrupa’da emekliler nasıl rahat yaşıyorsa biz neden yaşamayalım” sözlerini duyuyorsunuz. Bizim emeklilerimiz zor çalışma koşullarından sonra emeklilikte hastane kapılarında, doktorun yazdığı ilaçları bulamadığı için eczane kapılarında sürünüyor. Üstelik hiçbir ihtiyaçlarını gidermeye yetmeyen 7bin 500 lirayı nereye koyacaklarını bilemiyorlar. 

Maaşlara ne zaman zam yapılacaksa o ay nedense enflasyonda bir güzelleşme bir küçülme olur. Toplum artık TÜİK’in açıkladığı rakamları ciddiye bile almıyor. Onlar artık enflasyonun ciğerini biliyor ve dibine kadar yaşıyor. 

Öte yandan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartlarının kullanımını azaltmanın yollarını ararken bankalar yüksek faizle kredi vermenin yollarını arıyorlar. Öyle duruma geldik ki; düşük ücretlerle geçinmeye çalışanların elinde o kartlar olmasa nasıl ayakta kalacaklar onu söyleyen de yok.

Durum içler acısı ve bir Allah’ın kulu çıkıp da toplumu rahatlatacak açıklamayı yapamıyor. Tek adam yönetimi bütün yükü aynı noktada toplayınca iki dudağın arasından çıkacak söze kulak kesildiler. Açıklanacak rakamlar da emeklileri ne kadar rahatlatır onu siz düşünün. Üç aşağı beş yukarı tahminler belli ve fakat hayal kuranlar da yok değil. O kadar güvenmişler ki “bizi ortada koymaz yapar bir güzellik” diye kendilerini avutmaktan öteye de gidemiyorlar.

Piyasalarda mali denetimler olmadıkça, perakende sektöründe rakamlar kontrol altına alınmadıkça daha da hiçbir şeyin önüne geçemezsiniz. Büyük market zincirlerinin giderek büyüdüğü, sürekli etiketlerle oynayarak zincire bir halka daha eklediğini hepimiz biliyoruz. Aslında yurtdışında olduğu gibi satılan ürünlerin alış ve satış fiyatları etiketlerde belirtilmiş olsa tüketici daha bir güvenle alışveriş yapmış olacak. Fakat rakamlar o kadar sık değişiyor ki çalışanlar birçok ürüne etiket takmayı unutuyor. Fiyatlar kaç kilometre hızla yükseliyor bilemem ama hızına yetişmek mümkün değil. Üstelik yüksek kira bedelleri de ödenemez ve içinden çıkılmaz bir hal almışken maaşlara ne kadar zam gelirse gelsin tetikte bekleyen bir piyasa var.

Diğer tarafta kaynayan siyasi ortamda yaşananlara akıl sır erdiremiyorsunuz fakat, çıbanın başını da biliyorsunuz. Okullarda örgütlenip büyüyen tarikatların gençleri nasıl Atatürk düşmanı yaptığını, gençlerin sosyal medya paylaşımlarında nasıl nefretle beslendikleri ve kin büyüttüklerine şahit oluyorsunuz.  

1980’li yıllarda sağ-sol kavgaları olur yine gençler kullanılır ve onlar kurban edilirdi. Bugün gerçekten o günleri bile arar duruma geldik. Hiç bu kadar sıkıntılı ve karanlık bir eğitim sistemi olmamıştı. Hiç bu kadar kendi ülkesinde nefret büyüten gençlerimiz olmamıştı. Şehit mezarına işeyen cibilliyetsizleri hiç görmemiştik. Bugün tüm bunları görür olduk. Şeriat çığlıkları atıp hilafet bayrakları sallayanların haklı olduğu cumhuriyet çocuklarının cezalandırıldığı bir günümüz olmamıştı. Biz aslında savaşlar olmadan içten içe tüm hücrelerimizi tüketen bu nefret söylemleriyle çoktan parçalandık ve bölündük.

Ekonomi berbat ve gelecek günlerde yılın ikinci yarısında meslek sahibi gençlerimizin ne iş olursa yaparım durumuna geldikleri, işsizliğin boyutlarının giderek büyüdüğü günleri göreceğiz. Özel şirketler, patronlar yükselen maliyetleri sebep göstererek işten çıkarmalar yapacaklar. Bunları yaparken de on işi bir işçiye yaptırıp maliyetleri düşürdüğünü zannedecek. Oysa ki, o yapılan işin de kalitesi ve hayrı olmayacaktır.

Ekonomide sorunlar büyümeye devam ederken, hayal kuran emekliler açıklanacak rakamlarla umarım hayatın gerçeklerinde boğulmazlar. Umarım etrafımızdaki yangına sebep olanlar kendi yangınlarında yok olurlar. İstiyoruz ki, yeni yılda ülkemiz güvende, toplumun refah seviyesinde yükseliş olmuş. Fabrikalar tıkır tıkır üretim yapıyor ve üretim banlarında gençler ülkenin geleceğine katkı sağlıyor. Emekliler istedikleri yaşama kavuşmuş beklediklerine ulaşmış. Çocuklar okullarda en değerli eğitimleri alıyorlar. Bilimin ve ilimin ışığında yeniden yükselen bir Türkiye!.. işte tüm bunlar hayaller. Hayatları zaten yukarda yazdık. Hayaller ve hayatlar….

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar