İnsanın ömründe bir yıl; önemli ve uzun bir süredir. Bu sürede insanın kendisi, ailesi, milleti ve vatanı için neler yaptığını/yapmadığını düşünmesi gerekir? Geçmişin muhasebesini yapmadan, geleceği planlamak doğru olmaz.
2025 yılını bugünden başlayarak film şeridi gibi geriye sardığımızda; pek çok doğru ve güzel işlerin yanında, yanlış ve çirkin işlerin de yapıldığını göreceğiz. İyiliklere sevinirken kötülüklere üzüldük. Dehşet verici olan nedir biliyor musunuz? Yapılan kötülüklere sevinmek, ahlaksızlıklara ve haramlara göz yummak, dahası bunları teşvik edip yaygınlaşmasını sağlamaktır.
Yanlışta ısrar ve kötü davranışlarda süreklilik, Allah’ın gazabına sebeptir. Hayat anlamsız bir var oluş değil; ölüm de sonu hiç olan bir yok oluş değil! Aksine hayat, hayırlı faaliyetler alanı, ölümse bu faaliyetlerin karşılığını bulacağımız ebedî âleme geçişin dönüm noktasıdır. İşte bu noktaya gelmeden ömrün muhasebesini yapmak, akıllı insan olmanın gereğidir.
“Muhasebe” kelimesi Kur’an’da 97 yerde geçer. Mesela bunlardan birinde: “İnsanlar sadece, 'inandık' diyerek hiç imtihan edilmeden
-başıboş- bırakılacaklarını mı sandılar?” (Ankebut,2) denirken, diğerinde: “Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (Mü’minun,115) buyurularak insanlar uyarılmaktadır.
Varlığı anlamlı kılan ve insana değer katan şey, görev ve sorumluluk bilincidir. İnsanın yaratılış amacı bellidir ve o doğrultuda hayat sürmelidir. Bundan bağımsız ve habersiz hayat süren insan, insanlık değerini kaybetmiş olur. Zira, İlahî sorumluluktan kurtulmak ve Allah’ın huzurunda hesap vermekten kaçmak mümkün değildir. Öyleyse hesabı bugünden yapmalıyız.
Rasulüllah aleyhisselamın şu hadisindeki sorulara cevap verirsek, sanırım 2025 yılının inanç ve eylem planındaki hesap bilançomuz da ortaya çıkar:
“Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz: 1.Ömrünü nerede ve nasıl geçirdin? 2.Gençliğini nerede yıprattın? 3.Malını nereden kazanıp nerede harcadın? 4.Bildiğinle nasıl amel ettin veya etmedin?..” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 1)
Hz. Ömer de: “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin ve tartılmadan önce amellerinizi tartın” der. Şüphesiz, herkes kendi amel defterini doldurur ve kendi yaptıklarından hesaba çekilecektir. Çünkü Ayette belirtildiği gibi: “İnsanların yaptığı eylemler yalnızca kendilerini ilgilendirir ve hiçbir günahkâr başkasının (günah) yükünü taşımaz” (En’am,164).
Şunu unutmayalım:
Beraber yaşadığımız bu Ülkede, hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Birimizin yaptığı yanlış ve olumsuzluk, diğerimizin de hayatını etkiliyor. Bu sebeple, bir yanda bireysel muhasebemizi yaparken öte yanda çevremizde olup bitenlere karşı da birbirimizi ikaz edeceğiz. Bu görev, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Yorumlar
Kalan Karakter: