Bir yol hikayesi
Haşmet Öyken

Haşmet Öyken

Bir yol hikayesi

21 Ağustos 2014 - 11:11

Bizim Konyalılar akıllı ya!...

Torosları aştı mı hemen denize inecek, çimecek.

O yüzden denizle ilk tanıştığı nokta Silifkedir.

Sonra yavaş yavaş yayıldılar. Anamur, Bozyazı.

Kaledran’ı Ankaralılara kaptırınca soluğu Alanya’da aldılar.

Çoluğu çocuğu o bölgeye kapatan zamparaları da Antalya gecelerinden zevk tırtıklamak için Lara’yı mesken ettiler!...

Benim kayınpeder de  inat etti; komşularım, doğduğum toprakların insanları olsun diye gitti Anamur’un Bozyazısından bir yazlık aldı.

Aslında onlar keyifliler; Domatesi, biberi, hıyarı ayaklarına kadar getiriyor köylü.

Turizmin rantçı yamyamları henüz orada kanlı dişlerini göstermedikleri için ortalık sakin.

Belki de gözlerini 2003 yılından bu yana bitirilmeyen Antalya-Mersin sahil yoluna diktiler.

Biter bitmez üşüşeceklerdir!...

….

Ama bitmiyor.

Benim hiç olmazsa yılda bir kez de olsa yaşadığım kabus bitmiyor.

Onlar için daha kötü. Biz gidemeyince yaşları 80’e dayanmış bu insanlar o kabusu yaşamak zorunda kalıyor defalarca.

Tabiki benim için değil.

Onları buralara getir götüren torunları!...

…….

Sahil Yolunun yapımı bizim Bozyazı ile tanışmamız ile başladı.

2003.

Bu yol keskin virajlar, dik rampalar ve kör noktaları ile ünlü.

Önünüze eğer ruh hastası bir kamyoncu düşerse. Gazipaşa çıkışından Anamur inişine kadar çekeceğiniz eziyet anlatılamaz.

Aslında Mersin-Antalya duble yol projesinin Erdemli-Silifke-Anamur arası tamamlanıp trafiğe açılmış. Sıkıntı bizim tarafta.

Mersin bölgesi iktidar milletvekillerinin Başkentte yürüttükleri lobi faaliyetleri bizim vekilleri sollamış.

İş siyasete gelince her türlü cengaverliği yapan AKP’li Antalya vekilleri yatırım takibinde burada sınıfta kalmış.

Mitinglerde, kürsüde başbakanlarını arşüalaya çıkartan ağabeyler ve ablalar yatırım takibinde Gazipaşa’da kalıyorlar.

Oysa Antalya sınırı Kaledran köyüne kadar gidiyor.

Tamam zor bir yatırım.

Tüneller, viyadükler, dağlar…

Ama insaf!

Biz bu yollara vurduğumuzda kendimizi,  Öykü daha doğmamıştı.

Kızımız girdi 9 yaşına.

Recep Tayyip Erdoğan çiçeği burnunda bir başbakandı. Başbakanlığı bitirdi Reisi Cumhur oldu.

Üretici Anamur’un muzunu, Silifkenin çileğini getiremiyor buralara.

Rantçı da bekleyip duruyor.

Ne zamandır burnuna kan kokusu gelen bölgeden payına düşecekleri alamamış.

Hadi bir omuz verin de bitirsinler şu kabusu.

Herkes rahat etsin…..

Bakın bu yol hikayesinden; Üreticisi , tatilcisi, anası, babası, çoluğu, çocuğu hatta hırsızı , uğursuzu, rantçısı da payını alacak.

Sizin istedikleriniz de hikayenin içinde bizimkiler de!...

 

Son Yazılar