Aslında bu şehrin aşıkları var!
Hiçbir rant beklentileri olmayan.
Yeni açılacak yolda arazisi,
Siyasi ikbal beklentisi,
Denize karşı daireleri,
Devlet işi alacak ‘C karneleri’,
Dolaplarında ayakkabı kutuları,
Parti değiştirerek yolsuzluklarını örtüp,
Sıfırlanacak borçları olmadan,
Yaşadıkları şehri karşılıksız sevenleri…
Onlar sessiz.
Onlar bir avuç.
Sessiz, gürültüsüz…
Kimileri gibi yaptırmayız, ettirmeyiz diye don/gömlek yırtanlardan,
Sokaklara dökülenlerden,
Kendi bahçesinden siyaset yapıp, kentin geleceğini kilitleyenlerden değiller.
Onlar,
Kirlenen denizi,
Denizin altındaki balığı,
Yunusu, carettaları, martıları, ağaçları dertlenenlerden.
Onlar birbirinin yol arkadaşı.
Çoğalıyorlar….
Bu kentten aldıklarını vermek için kendilerini sorumlu hissediyorlar.
Ve bu şehri sömürenlerin iştahlarını, ihtiraslarını, küstahlıklarını ibretle izilyorlar….